1986 Dünya Kupası'nda Arjantin'in zaferini getiren kadro, futbol tarihine altın harflerle yazılmış bir ekipti. Diego Maradona'nın liderliğinde sahaya çıkan bu yıldızlar topluluğu, sadece yetenekleriyle değil, aynı zamanda takım ruhu ve mücadele azimleriyle de dikkat çekiyordu. Maradona'nın sihirli ayaklarının yanı sıra, Jorge Valdano, Jorge Burruchaga ve Héctor Enrique gibi isimler de takımın önemli parçalarıydı. Savunmanın sağlam yapısı ve kalecinin güvenilirliği, Arjantin'in şampiyonluk yolunda karşılaştığı zorlukları aşmasını sağladı. Bu unutulmaz kadro, sadece bir Dünya Kupası şampiyonluğu değil, aynı zamanda bir neslin hafızasına kazınmış efsanevi bir futbol hikayesi yarattı. Arjantin'in bu zaferi, futbolun stratejisinin ve bireysel yeteneğin mükemmel bir bileşiminin ne kadar etkili olabileceğini gözler önüne serdi. Bu kadronun her bir üyesi, kupa yolculuğunda önemli bir rol oynayarak, Arjantin futbol tarihinin en parlak dönemlerinden birine imza attı. İkinci golü ise, 2002'de FIFA web sitesinde yapılan oylamada "Yüzyılın Golü" seçildi.[1] 1986 FIFA Dünya Kupası için ev sahibi olarak 1974'te Kolombiya seçilmiştir, ama Kolombiya'nın o Arjantin kadrosu 1986 yıllarda yaşadığı ekonomik sorunlar, 1982'de ev sahipliğinden vazgeçtiğini ilan etmesine sebep olmuştur. Meksika, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada 11 Mart 1983'te ev sahibi olmak için teklif sunmuş olsalar da, teklifleri FIFA İcra Kurulu'na önermekle sorumlu beş kişilik özel FIFA komitesi, 31 Mart'ta yalnızca Meksika'nın teklifini değerlendireceğini ve ABD ile Kanada'nın FIFA'nın 1986 arjantin kadrosu kriterlerine "uymadığını" açıkladı[2] ve İcra Kurulu üyeleri Kanada ve ABD'deki stadyumları ziyaret etmeyi reddetti.[3] 20 Mayıs'ta komite, FIFA Başkanı João Havelange'ın ABD ve Kanada'nın daha iyi sunumlar yaptığını belirtmesine rağmen Meksika'yı yeni ev sahibi olarak duyurdu.[3] Meksika, 1970 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptığı için iki Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ilk ülke oldu. Turnuvadan sekiz ay önce Eylül 1985'te Meksika'da meydana gelen deprem organizasyonun düzenlenip düzenlenemeyeceği konusunda şüphelere neden oldu. 1986 Dünya Kupası'nı kazanan Arjantin milli takımı, futbol tarihinin en unutulmaz takımlarından biridir. Diego Maradona'nın efsanevi performansıyla öne çıkan takım, sadece bir turnuvayı kazanmanın ötesinde, bir nesli etkileyen bir miras bıraktı. Takımın başarısı, Arjantin'deki ulusal gururu yükseltti ve ülke çapında bir kutlama dalgası yarattı. Maradona önderliğindeki bu zafer, yetenekli genç oyuncuların öne çıkmasını ve gelecek nesiller için ilham kaynağı olmasını sağladı. Jorge Valdano, Jorge Burruchaga ve Héctor Enrique gibi isimler, Maradona'nın etrafında toplanan ve onunla birlikte zaferi paylaşan önemli oyunculardı. Takımın oyun tarzı, teknik yetenek ve taktik zekanın bir karışımıydı, bu da onları rakipleri karşısında güçlü kıldı. 1986 Dünya Kupası zaferi, Arjantin futboluna derin bir etki bırakarak, gelecek kuşaklar için bir model ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Bu unutulmaz kadro, spor tarihinin en ikonik takımlarından biri olarak hafızalarda yerini sağlamlaştırdı. 1986 Meksika Dünya Kupası, Arjantin için unutulmaz bir zafer yolculuğuydu. Diego Maradona'nın liderliğindeki takım, turnuvaya damgasını vurdu. Grup aşamalarını İsrail, İtalya ve Güney Kore'yi geçerek tamamlayan Arjantin, sonrasında Uruguay'ı eleyerek çeyrek finale yükseldi. Bu aşamada, İngiltere ile oynanan ve "Tanrı'nın Eli" golüyle hafızalara kazınan karşılaşma, Arjantin'in yarı finale çıkmasında önemli rol oynadı. Maradona'nın olağanüstü performansı ve takımın dayanıklılığı, Belçika'yı da geçerek final yolunda büyük bir engel daha aşmalarını sağladı. Finalde ise Batı Almanya'yı mağlup ederek Dünya Kupası şampiyonluğunu kazanan Arjantin, futbol tarihinin en unutulmaz takımlarından biri olarak anılmaya devam ediyor. Bu zafer, Maradona'nın efsanevi statüsünü perçinlerken, Arjantin futboluna da yeni bir ivme kazandırdı. Turnuvada gösterdikleri performans, birçok oyuncunun dünya çapında tanınmasını sağladı ve Arjantin milli takımının altın çağının başlangıcı oldu. Unutulmaz maçlar, dramatik anlar ve elbette Maradona'nın sihirli dokunuşlarıyla dolu bu yolculuk, futbol tarihinin en heyecan verici ve tartışmalı Dünya Kupalarından birinin hikayesini oluşturuyor. Bu zaferin ardından, Arjantin'in kadrosu, ülke tarihindeki en güçlü takımlardan biri olarak kabul edildi ve uzun yıllar boyunca konuşulmaya devam edecek bir miras bıraktı.